●
ADANALI ÂŞIKLARIN MEKTUP ŞİİRLERİ |
Sılaya ve dostlara haber iletmenin bir yolu da bilindiği gibi mektuptur. Teknolojinin dünyayı küçülttüğü bugünle, geçmişi mukayese edersek kültürümüz için mektubun ne derece önem taşıdığı daha iyi ortaya çıkar....
|
●
ÂSIK RUHSATÎ’NİN TARİKATI ÜZERİNE DÜSÜNCELER |
Ruhsatî’nin tarikatı konusu, edebiyat araştırmacılarının ihtilafa düştükleri
konuların başında gelmektedir. Vehbi Cem Aşkun, Ruhsatî’nin Nakşıbendî
Fuat Köprülü, Bektaşî olduğunu ileri sürürken, Kadri Özyalçın ve Eflatun
Cem Güney biraz ihtiyatlı davranarak Nakşî mi, Bektaşî mi olduğunu
kestirememişlerdir....
|
●
ÂŞIK ALİ SULTAN |
Daha çocuk yaşlarda saza heves duyan Ali Sultan, ilkokuldayken gizli gizli abisi Hüseyin’in sazını çalmaya başlamış, bu dönemde Hamit Şeker’den etkilenmiştir. Sahneye ilk olarak Selçuk Ortaokulunda öğrenci iken çıkmıştır....
|
●
ÂŞIK DERDİYAR’IN ÇİFT KAFİYELİ ŞİİRLERİ |
Yüzden fazla şiiri olan Derdiyar, irticalen şiir söyleyebilen bir âşıktır.
Çeşitli âşık toplantılarında pek çok karşılaşmalara katılmıştır. Daha çok sekiz ve on bir hece ile şiir söylemekle beraber, başarıyla ortaya koyduğu divan tarzında da şiirleri bulunmaktadır....
|
●
ÂŞIK EDEBİYATINDA MAHLAS ALMA GELENEĞİ |
Kişiler siyasi, şahsi, içtimai veya iktisadi sebepler yüzünden kendisini
gizleyip takma isim kullanma gereğini duyar. Fakat müstear isim dediğimiz
kullanışı, mahlas kullanımı ile bir tutamayız. Takma ismin, kimi zaman devlet
memuriyetine yeni giren kişiye amiri tarafından verildiği de olur. Sözgelişi, asıl ismi Şefik olan Mithat Paşa' ya Mithat ismini amiri vermiştir....
|
●
ÂŞIK EDEBİYATINDA YEDEKLİ ŞİİR ŞEKİLLERİ |
Halk şiirinde, özellikle âşık şiirinde biçim ve tür konusunda araştırmayı gerektiren pek çok problem vardır. İlerleyen zaman içerisinde edebiyatımızın bu cephesinin de ele alınıp objektif sonuçlara ulaşılacağına inanıyoruz. Hâlbuki biçim-tür konusunda, divan şiirin alanında, âşık edebiyatında olduğu kadar problem yoktur....
|
●
ÂŞIK EDEBİYATINDA YENİ ŞEKİLLER |
Halk şiirinde biçim ve tür konusu üzerinde yıllardan beri tartışmalar
yapılmışsa da hâlâ bir sonuca varılamamıştır. Halk şairlerinin ortaya koydukları ürünlerin ezgi, konu veya şekil bakımından çeşitlilik göstermesi konuyu karmaşık hale getirmiş, bu alanın uzmanları onlara isim vermekte veya onları belli bir gruba sokmakta zorlanmıştır....
|
●
ÂŞIK EDEBİYATININ SİVAS’TAKİ İLK TEMSİLCİLERİ |
İlk temsilcilerini XVI. yüzyılda bulabildiğimiz Sivas yöresi âşıklarının toplam
sayısı bugünkü tespitlerimize göre 760’tır. Bu bakımdan Sivas’ın “âşıklar yatağı” olarak nitelendirilmesi boşuna değildir. Elbetteki bu sayı, yöre âşıklarının sayısının nihaî şekli değildir; çağlar boyu yaşamış ve kayda geçmemiş nice âşık daha vardır....
|
Sayfalar:
1
2
3
4
5
6
7
8
|