●
ÂŞIK KAPTANÎ’NİN SİVAS KONULU ŞİİRLERİ |
Asıl adı Mehmet Köşe olan Kaptanî, 1952 yılında Sivas’ın Çayboyu
mahallesinde doğmuştur. Çoğumuzun bildiği gibi Çayboyu, daha önceleri,
Sivas’a bağlı merkez köy idi ve adı Pirkinik’ti....
|
●
ÂŞIK MEDDAHÎ |
Biz bu çalışmamızda Meddahî’yi sizlere tanıtmaya çalışacağız.
Ömer Şahin, 1954 Haziran ayında Tokat merkeze bağlı Ortaören Köyü’nde 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir....
|
●
ÂŞIK PÜRYANÎ’NİN KARŞILAŞMALARI |
Geleneğin önemli yönünü ihtiva eden karşılaşmaların canlı olarak yaşatıldığı bölgelerden birisi de İç Anadolu’dur. Biz, buna örnek olması bakımından, geleneği yaşatan âşıklardan biri olan Püryanî’den söz edeceğiz. Asıl konuya geçmeden önce, Âşık Püryanî hakkında bilgi vermenin uygun olacağı kanaatindeyim....
|
●
ÂŞIK SEFİL SELİMÎ VE SON ŞİİRLERİ |
Bahtiyarız ki, Sefil Selimî, sağlığında pek çok âşığın yaşayamadığı
mutluluğu yaşamış nadir âşıklarımızdan birisidir. Çocukluğu ve gençliği hariç
pek sıkıntı çekmemiştir. Yurt içinde ve yurt dışında epey yer dolaşmış, halktan saygı ve rağbet görmüştür. Asıl önemlisi, hakkında çok sayıda çalışma yapılmış olmasıdır....
|
●
ÂŞIK SEYİT YALÇIN RÖPORTAJ |
Seyit Yalçın Sivas’ın önde gelen âşıklarındandır. Vefatından önce kendisiyle
17.05 1992 günü evimde bir sohbet etmiştim. O zaman bana anlattıklarını bu güne kadar yayınlama imkânım olmadı. Nasip bu güneymiş. Âşık biyografilerinde bu tarzdaki yazılar oldukça önemlidir....
|
●
ÂŞIK ŞİİRİNDE AYAK VE RUHSATÎ’YLE FEHMİ GÜR’ÜN ORTAK AYAKLI ŞİİRLERİ |
Âşıklık geleneğinde, ayak sözü ile, dörtlüklerin son mısralarındaki kafiye kastedilir. Bu kafiye ise, genellikle ilk dörtlüğün ikinci mısraında başlatılır. Şiiri meydana getiren dörtlüklerin ilk üç mısraları kendi aralarında kafiyelenirler. Hâlbuki ayak, bunlardan bağımsız olarak dördüncü mısralar
arasında bir kafiye bütünlüğünü arz etmek durumundadır....
|
●
ÂŞIK ŞİİRİNDE AYAKLA İLGİLİ PROBLEMLER |
Bilindiği gibi kafiye; şiirde, ortak sesi en az bir ses olmak üzere,
mısralar arasında tesis edilen ses benzerliğidir. Benzerlik, sadece kafiye
ile sağlanabileceği gibi, genellikle kafiyeli söze redif dediğimiz ve aynen
tekrarlanan ek yahut kelimelerin dahil edilmesiyle de sağlanabilir....
|
●
ÂŞIK ŞİİRİNDE DEĞİŞMELER VE SÜREKLİLİK SEFİL SELİMİ ÖRNEĞİ |
Şiire, biraz önce adını zikrettiğimiz Çoban Mehmed’in yanında başlamıştır.
Hitabeti ve irticalı de çok kuvvetlidir. Saz çalmayı kendi kendine öğrenen Sefil Selimi’nin sazdaki ustalığı, teknik açıdan çok iyi değildir. Ancak ezgileri
orijinaldir. Kendisine has bir müzikle icra ettiği yüz kadar parçası vardır....
|
●
ÂŞIK ŞİİRİNDE KAFİYE VE REDİF |
Redif için esas olan bir husus vardır ki o da -tanımda da belirttiğimiz gibi- redifin kafiyeden sonra gelecek olmasıdır. Şöyleki; bazı şairler dize başlarında, aynı kelimelerin tekrarına yer verirler. Bu tekrar kelimelerini, redif olarak görmek hata olur. O vakit hem dize başında hem de dize sonunda olmak üzere iki redif ortaya çıkar ki, bu da redif kavramına ters düşer ve konuyu iyice...
|
●
ÂŞIK ŞİİRİNDE KARI-KOCA BAĞLAMINDA SEVGİ, HASRET VE GEÇİMSİZLİK |
Âşık edebiyatında hemen her konuda şiir vücuda getirmiş olan âşıklar, bu konuda da kayıtsız kalmamışlar, zaman zaman duygularını, tavırlarını, düşüncelerini şiire yansıtmışlardır. Ne var ki bugüne kadar bu konuda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Geniş bir çalışma konusu olan eş ilişkileri konusuna,...
|
●
ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN |
Talibî’nin ismini, dedesi Hacı Hasan Hüseyin koymuştur. Yoz tüccarlığı yapan
dedesi, Haymana’dan Sivas’a dönerken yolu, Hacıbektaş’a uğramıştır. Halkın büyük sevgi ve yardımından etkilenip orada “torunu olduğunda adını Hacı Bektaş koyacağı” na dair kendi kendine söz vermiştir. Sivas’ a döndükten sonra Talibî, doğmuş, o da verdiği sözü...
|
●
ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN’UN SEYAHAT DESTANLARINDA KAYSERİ VE YÖRESİ |
Talibî, XX. yüzyılın önde gelen âşıklarındandır. 1898’de Sivas’ın
Altınyayla ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Hacı Bektas’tır. Babası, Mustafa,
annesi de Taslıhüyük köyünden Seyitler sülâlesinden Meryem’dir. On üç
yasındayken babası, Birinci Dünya Savasında tifo hastalıgına yakalanmış...
|
●
ÂŞIK TARZI ŞİİR GELENEĞİNDE İSTANBUL |
Âşıkların İstanbul’u ele alışları farklı sebeplere dayanır ve âşıkların
her biri İstanbul konusuna farklı tarzda yaklaşır. İstanbul mihveri
etrafında oluşan düşünce, niyet, inanç, tavır ve kanaatler bir bakıma bir
şehrin anatomisi hükmündedir....
|
Sayfalar:
1
2
3
4
5
6
7
8
|